Ceza Hukuku

Kamu hukuku içerisinde yer alan ceza hukuku, devletin suç ve cezaları belirlediği kurallardır. Ülkemizde yaşayan herkesi kapsar. Ceza hukuku, toplumsal ve sosyal barışı sağlamak, suç işlenmesini önlemek, kişi hak ve özgürlüklerini korumak, kamu düzenini ve güvenliğini korumak gibi prensipleri amaçlar. Bu prensiplerin önemli unsurları; ceza hukuku avukatları, hakimler ve savcılardır.

Ceza hukuku, var olan suçların yanında ceza kavramını da detaylı bir şekilde ele alır. TCK kapsamında;

Kişinin hayat bütünlüğüne karşı işlenen suçlar.
Kişinin mal varlığına karşı işlenen suçlar.
Kişinin beden bütünlüğüne karşı işlenen suçlar.
Kamu güvenliğine karşı işlenen suçlar.
Vergi suçları
Diğer ceza yasalarında tanımlanan suçlar

olmak üzere ayrılabilir.

Ceza hukuku kapsamında kusur, failin kusurlu bulunması için fiili bilerek ve isteyerek yapması gerekir. Bu ilkeden de yola çıkarak, fiili bizzat işlemiş olan failin cezalandırılabileceği ilkesi oluşturulmuştur. Bu ilke 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 20. Maddesinin 1. fıkrasında yer alır. Ceza sorumluluğu şahsidir. Kimse başkasının fiilinden dolayı sorumlu tutulamaz.

Kanuni Unsur

Kanun unsuru, gerçekleşmiş olan bir fiilin ceza kanununda düzenlenmiş olan suç tanımına birebir olarak uyması durumudur.

Maddi Unsur

Suçun oluşması için failin suçu belirleyen bir fiili işlemesi gerekir. Bu fiili kendi iradesiyle ortaya koyması gerekir. Epilepsi hastasının bilincini kaybettiğin de yapmış olduğu hareketler fiil unsuru olarak kabul edilmez.

Hukuku Aykırılık Unsuru

İşlenmiş olan fiil hukuk işleyişinde uyuşmazlık içindeyse hukuka aykırılık unsuru tamamlanır. Kanuni unsuru tamamlayan bazı fiillerin hukuka uygun olacağı belirlenmiştir. Bu fiiller;

Kanunun hükmü ve amirin emri (TCK m. 24/1)
Meşru savunma (TCK m. 25)
Hakkın kullanılması ve ilgilinin rızası (TCK m. 26)
Cebir, şiddet, korkutma ve tehdit altında işlenen suçlar (TCK m. 28)
Zorunluluk (ıztırar) hali 2005 yılında TCK’da hukuka uygunluk nedeni olmaktan çıkarıldı.

Manevi Unsur

İşlenen fiil ile kişi arasındaki manevi bağı ifade etmektedir. Bu bağ oluşmadan suçun oluşumundan söz edilemez. Suçun manevi unsuru denildiğinde fiilin kasten veya taksirle işlenmiş olması anlaşılır.